Hermes Kimdir

Hermes Kimdir


   Hermes, Yunan Mitolojisinde Zeus ve Maia'nın oğludur. Oniki Olimposlu tanrılardan biridir. Kurnazlığı ve zekiliği ile ün salmıştır. Akıllı, hızlı ve tanrıların en kurnazı olduğundan tanrıların ulağı (habercisi) görevini üstlenmiştir. Yolcuların koruyucusu, yolunu kaybedenlerin ve ölülerin kılavuzu olan kişi olarak da inanılmıştır. Çok kurnaz olduğundan dolayı hırsızların ve tüccarların da tanrısıdır. Tanrıların en renklisidir. Tabiri caizse en fırlama tanrıdır. Yaptığı oyunlar ve kurnazlıklarla hep efsanelere konu olmuştur.

   Mükemmel lir (o zaman ki döneme ait bir çalgı) ustası hatta lirin mucididir. Zarı bulan ilk kişi olduğuna düşünülür. Bunun yanında birçok icadı ( notalar, astronomi, spor...) olduğuna inanılır. O kadar yeteneklidir efsaneye göre doğar doğmaz yürür, kaplumbağa kabuğundan liri icat eder ve mükemmel bir şekilde lir çalmaya başlar. Hermes lir çaldığı zaman etkilenmemek mümkün değildir.

   Hermes elinde ona Apollon'un verdiği üzerinde iki yılanın bulunduğu sihirli değnek ve Zeus'un hediyesi kanatlı ayakkabılar ile betimlenir.  Pan,  Hermaphroditus,  Tyche, Abderus ve Autolycus Hermes'in çocuklarından bazılarıdır. Roma mitolojisinde adı Merkür olarak geçmektedir.
hermes tanrı
Hermes

   Hermes'in adı bir çok efsanede geçer. Tabi böyle üstünlüklere sahip bir kişinin hikayeleri de zeka doludur. Bu hikayelerin bir iki tanesine özetle değinmek istiyorum.

   Hermes doğduğu günün akşamı ayaklanır ve yürür. Hermes bebeken bir gün Apollon'un gözetimindeki ineklerini otlatırken görür ve kurnazlığı ile ineklerden 50 tane çalar. Çaldığı inekleri bir mağaraya götürür. Apollon inekleri bulduğunda çok şaşırır. Çünkü bunu yapan bir bebektir. Apollon, Hermes'i cezalandırmak ister fakat Hermes lir çalmaya başlar. Lir sesini duyan Apollon çok etkilenir ve Hermes'e bir şey yapamaz.

   Bir diğer hikayede ise Zeus'un karısı Hera çok kıskançtır. Zeus'un aşklarından biri olan İo'yu tutsak eder. Başına da 100 gözü olduğuna inanılan Argos adında bir canavar gözcü koyar. Argos uyusa bile tüm gözleri kapanmadığından dolayı olan biteni görür. Bunu öğrenen Zeus, İo'yu Hera'nın elinden kurtarmak için Hermes'i görevlendirir. Hermes, Argos'un yanına gittiğinde Lir'ini çalmaya başlar ve Argos'un tüm gözleri kapanır. Böylelikle Hermes, İo'yu Zeus'a götürür.

   Son olarak; Hermes aklı, zekası, kurnazlığı ve saygınlığı ile tüm herkes tarafından çok sevilmiştir. Bu özellikleri Hermes'i mitolojinin kahramanlarından biri yapmıştır. Zeus ve Apollon'un en sevdiği tanrılardan biridir.


Devamını oku...

Savaş Tanrısı Ares

Savaş Tanrısı Ares


   Ares'e Yunan mitolojisinde Savaş Tanrısı olarak inanılmıştır. Roma mitolojosinde ise karşılığı Mars'dır. Zeus ve Hera'nın oğludur. Oniki Olimposlu Tanrılardan biridir. Yunan mitolojisinde Athena'nın tam zıttıdır. Hiç sevilmeyen gereksiz bir tanrı olarak görülmüştür. Sürekli utanç kaynağı olan gereksiz savaşlar çıkaran tanrıdır. Afradit ile aşkı meşhurdur. Trakya ve Sparta onun bölgesidir.

   Savaş Tanrısı Ares hiç bir kimse tarafından sevilmeyen bir kişiydi. Babası Zeus ondan nefret ederdi. Çünkü çok gereksiz savaşlar çıkaran, insan öldürmekten zevk alan bir tanrıydı. Savaşlara hiçbir strateji düşünmeden akılsızca bodoslama dalardı. Tam bir utanç kaynağıydı.

savaş tanrısı,
Savaş Tanrısı Ares
   Bir keresinde Athena ile savaşmış. Athena tam bir strateji ustası tabi ki bu savaştan üstün çıkmıştır. Bir keresinde de Ares, Trakyalılar'ı Amazonlara karşı kışkırtır. Bu sırada kendine benzeyen oğlu Kyknos babası için kafataslarından bir pramit yapmakla meşguldür. Bu sırada Herkül oradan geçmektedir ve Kyknos gereksiz yere Herkül'e kafa tutar. Herkül Kyknos'u öldürür. Oğlunun ölüm haberini alan Ares Herkül'e meydan okur. Tabi Herkül bu çatışmadan üstün çıkar.

   Birgün yasak aşkı Afradit'le uygunsuz bir durumdayken Afradit'in kocası Demirci Tanrı Hephaistos bunları tuzağa düşürür ve üzerine bir ağ atar. Bu halleriyle tanrıların önlerine çıkarır. Tabi rezil olan Ares bölgesi Trakya'ya kaçar.

   Savaş Tanrısı Ares'in bunun gibi bir çok hikayesi mevcuttur. Sürekli yenilgi ve gülünç duruma düşmüş olan Ares'e en fazla nefret Truva Savaşı'na gereksiz burnunu sokmasıyla olur. Ares Truva Savaşı'nda Truvalılar'ın yanında yer almasıyla Tanrıların nefreti bir kere daha onunla olur.

   Savaş Tanrısı Ares'te ilginç bir durum vardır ki Yunan mitolojisinde Yunanlılar tarafından ne kadar çok sevilmiyorsa Roma mitolojisinde Romalılar tarafından o kadar çok seviliyordur. Bazı kaynaklarda Romalılar'ın soyu Mars'tan (Ares'in Roma mitolojindeki ismi) geldiği söylenir. En güçlü ikinci tanrı olarak görülmüştür.
Devamını oku...

Athena Kimdir

Athena Kimdir

Athena kimdir: Yunan Mitolojisinde Oniki Olimposlu tanrılar içinde geçen, Baş Tanrı Zeus ve Hikmet Tanrısı Metis'in kızıdır. Yunan Mitolojisinde Zeka Tanrıçası olarak inanılmıştır. Güzel ve Erkeksi özelliklere sahip olarak betimlenmiştir. Athena Roma mitolojisinde ki ismi Minerva'dır. Athena Yunan Mitolojisinde adeletli, cesur, savaşçı, zanaatkar, üstün strateji uzmanı olarak bahsedilmiştir. Athena'nın sembolleri ise Mızrak, Zeytin dalı ve Baykuştur.

Athena'nın Doğumu


   Efsaneye göre Zeus, Metis ile birlikte olduktan sonra Metis'in hamile kaldığını öğrenir. Çocuğunun olmasını istemeyen Zeus, Metis'i hamileyken yutar. Bir zaman sonra Zeus'un kafasında bir şişlik oluşmaya başlar. Her geçen gün Zeus'un baş ağrıları artar ve artık dayanamayacak hal alır. Zeus kendi oğlu olan demir ustası, Ateş Tanrısı Hephaistos'u çağırır ve elindeki baltayla kafasına vurmasını söyler. Emrine itaat eden Hephaistos elindeki balta ile Zeus'un kafasına vurur ve açılan yarıktan Çok güzel bir kız çıkar. Athena doğduğunda giyinmiş kuşanmış tam teçhizat silahlıdır. 
athena mitoloji
Athena

Athena'nın Yaşamı


   Athena doğduğunda, Zeki, zanaatkar ve tam bir savaşçıydı. Bu özellikler Athena'nın yaşamı boyunca hayatını etkilemiştir. Savaşlarda en önde giderdi. Bunun yanında iyi bir terzi ve demir ustasıydı. Mitolojide ki ilk kaynaklarda adaletsiz biriymiş gibi gösterilse de sonradan çıkan kaynaklarda Adalet Athena ile özdeşleştirilmişti. 
   Mitolojide ilk zeytin ağacını Athena'nın diktiği söylenir. Zeytin dalının barış sembolü olarak kullanılması çok eskilere dayanır. Athena'nın adalet ve barışçı olması bunun yanında ilk zeytin dalını dikmesi belkide Zaytin dalının barış sembolü olmasının nedenidir.
   Athena, Atina şehrinin koruyucu tanrısıydı. Atina'nın ismi buradan gelir.

Athena Truva Savaşı


   Truva Savaşı'nın başlamasının sebebi olan altın elma meselesinde o 3 güzel arasında Athena'da vardır. Athena en güzelin kendi olduğunu iddaa etmiş ve Paris'in kendisini seçmesi için ona sonsuz akıl ve başarı teklif etmişti. Fakat Paris onun bu teklifini geri çevirerek Afradit'in teklifini (Dünya güzeli Helena ile evlenmesini teklif etmişti) kabul etmişti. Athena bu olaydan sonra çok sinerlenmiş ve 10 yıl süren savaşların savaşı Truva Savaşın'da yerini almıştı. Truva Savaşı hakkında daha fazla bilgi almak için tıklayın.

Bakire Athena

   Athena mitolojik kaynaklara göre hiç evlenmediği söylenir. Güzel ve alımlı bir kız olmasına rağmen o bakire kalmayı tercih etmiştir.
Devamını oku...

Kral Midas

Kral Midas


   Kral Midas yaşadığı efsanevi olaylarla mitolojideki yerini almıştır. Bu efsaneler masallara ve tiyatro oyunlarına konu olacak kadar dikkat çekicidir. En bilindik iki efsanesi vardır. Birincisi eşek kulakları, ikincisi dokunduğuna altına çevirmesi ile ilgili efsanelerdir.

Kral Midas Kimdir


Eşek Kulaklı Midas   Kral Midas, Phrygia (Frigya)'nın başkenti Gordion'un kurucusu ve Kralı Gordios'un oğludur. M.Ö. 738- M.Ö. 696 yılları arasında yaşamıştır. Babası Gordios öldükten sonra Frigya'nın Kralı olmuştur. Hayatı çok ilginç geçmiş ve İyi olduğunu düşündüğü şeyler hep ona acı çektirmiştir.

Midas'ın Dokunduğunun Altın Olması


   Dionysos'un yol arkadaşları gurubundan Silonos, Kral Midas'ın sarayının bahçesinde alkolün etkisiyle sızar. Kral Midas Silenos'u sarayında 10 gün boyunca konuk eder ve yedirip içirir. Dionysos bu olayı öğrenince Kral Midas'ın yaptıkları çok hoşuna gider ve Midas'a çok istediği bir dileğini yerine getireceğini söyler. Kral Midas Dionysos'tan dokunduğu her şeyin altın olmasını ister. Midas bu olaya o kadar çok sevinmiştir ki böyle bir şeyin kendisine ne kadar zarar verebileceğini düşünemez. Ama Dionysos olayın farkındadır. Böyle birşey Kral Midas'ın ölümüne neden olacak kadar tehlikeli olduğunu düşünse de bir kere söz vermiştir. Dionysos Kral Midas'ın dileğini yerine getirir. Kral Midas mutlulukla sarayına geri döner. Böyle bir gücün veridği zenginlikle her şeyi altına çevirmeye başlar. Bahçesindeki gülleri, yerdeki taşları altına çevirir. Artık en zengin olduğunu düşünse de bu mutluluğu acıktığı zaman sona erer. Yediği yemek, içtiği su, her şey altına dönmeye başlayınca Kral Midas yemek yiyemez ve açlıktan ölme noktasına gelir ve Dionysos'un tedirginliğini böylelikle anlar. Kral Midas Dionysos'a tekrar giderek kendisine verdiği bu özelliği geri almasını ister. Dionysos Kral Midas'a acır ve Midas'a Paktolos ( Sart, Lidya'nın başkenti) Nehrinde yıkanmasını söyler. Midas Paktolos Nehrine giderek yıkanır ve böylelikle bu eziyetten kurtulur. Bazı kaynaklarda su Dionysos'un isteği üzerine bir kaynaktan çıkar ve orada nehir oluşur. Lidyanın zenginliği buradan geldiğine inanılır.

Eşek Kulaklı Midas

   Midas'ın en bilindik hikayesi olan Eşek Kulaklı Midas Hikayesi mitolojide çok fazla yer edinmiştir. Bu olay Midas'ın lakabı olmuş ve ölümüne neden olmuştur. Bu olay çeşitli kaynaklarda küçük farklılıklar gösterse de en belirgin olan hikayeyi anlatmaya çalışacağım.

   Pan ( bu bazı kaynaklarda "Marsias" olarak geçer. Bu olayda böyle bir belirsizlik mevcuttur. Pan ve Marsias ayrı kişilerdir.) o kadar güzel flüt (ya da kaval) çalar ki tüm herkes bunu konuşur olmuş. Tabi bu olay Apollon'un kulağına gider. Apollon Lyra (Lir) denen bir üflemeli çalgıyı çok güzel çalmaktadır ve Dünyada ki en güzel benim çaldığımdır diye düşünür. Pan ( ya da Marsias) ve Apollon bir yarışmaya gidir. Hakemler Tmolos ve Kral Midas'tır. İkisi de üflemeli sazları dinledikten sonra Tmolos oyunu Apollon'dan yana kullanır fakat Midas oyunu Pan (ya da Marsias)'a verir (Bazı kaynaklarda Midas hakem değildir. Hakem Tmolos'a oyunu Pan'a vermesi gerektiğini söyler). Bu duruma çok sinirlenen Apollon " Senin kulağın ancak eşek kulağıdır" der ve Midas'ın kulaklarını eşek kulaklı yapar. 

   Kral Midas kulaklarından dolayı insan içine çıkamaz olur. Kulaklarını bir külah şapka içinde saklamaya çalışır. Kral Midas'ın kulaklarını saklama çabası berberine gidinceye kadardır. Berber kulaklarını görür. Midas kimseye söylemem konusunda onu uyarır. Dedikodu yapamayan berber çatlama noktasına gelir ve bir kuyuya giderek " Midas'ın kulakları eşek kulaklı" der. Efsaneye göre kuyuda yankılanan ses rüzgarında etkisiyle tüm her yeri sarar. Artık Midas'ın eşek kulaklarını herkes bilmektedir. Utancında dışarı çıkamaz olan Midas Apollon'a gidip yalvarır. Apollon onu affeder ama bunun yanında da onu öldürür.

Kategori: Mitolojik Hikayeler
   
Devamını oku...

Turuva Savaşı

   Turuva Savaşı


Turuva Savaşı (ya da Troya Savaşı): Yunan mitolojik savaşlar kategorisinde değerlendirdiğimiz Truva Savaşı; Yunan mitolojisinde en fazla bilinenlerden, filmlere konu olmuş mitolojik bir olaydır. İlyada ve Odysseia'de konu olmuş Turuva Savaşı, Türkiye üzerinde yaşanması da bizim için ayrıca ilgi alanı olmuştur.

   Turuva Savaşı'nın Çıkmasının Nedeni



  Peleus ve Thetis'in düğününe çağrılmayan Kargaşa Tanrıçası Eris çok sinirlenir. Kargaşa çıkarmak için düğünde tanrıların bulunduğu masaya üzerinde " En Güzele " diye yazan altın bir elma atar. Aphrodite (Afradit), Athenave Hera en güzelin kendisi olduğunu ve elmanın kendisine geldiğini iddia eder ve kavga etmeye başlarlar. Tartışmadan sonuç alamayan üçlü En güzelin kim olduğunu sormak için Zeus'a giderler. Zeus, tanrılar arasında hakemlik yapmanın ileride sorun çıkaracağını düşündüğünden bu görevi kabul etmez ve bu kararı ancak bir ölümlünün karar verebileceğini söyler. Bunun üzerine ZeusTruva (Troia) kralı Priamos ile Hekabe'nin oğlu Troya prensi Paris'i hakem seçer. Her tanrıça Paris'e kendisini seçmesi için hediyeler sunar. Paris,  Afradit'in hediyesini kabul eder ve Afradit'i " En güzel" seçer. Afradit'in hediyesi ise Dünyanın en güzel kadınını Paris'e vermesidir. Bu kadın ise Sparta Kralı Menelaos (Menelaus)'un karısı Helena'dır. Afradit tanrısal güçlerini kullanarak Helana'yı Parise aşık eder ve bundan sonra Dünyanın en büyük savaşlarından biri olan Truva Savaşı'nın başlamasına neden olur. Bu olay dünyadaki ilk rüşvet olarak tarihe geçer.

   Turuva Savaşı'nın Başlaması


Troya savaşı
Truva Atı
   Afradit'in yardımı ile Paris, Helena'yı kaçırır. Bunu öğrenen Melenaus Truva Şehrine (Troya Şehri ya da Troia olarak da geçer şuan ki Çanakkale- Hisarlık Tepesi) savaş ilan eder. Akalıları (Yunanlılar) Agamemnon (Miken Kralı ve Menelaus'un büyük kardeşi) önderliğinde toplayan Menelaus Truva Şehri'ne gelir ve tüm halkın sefalet çektiği  10 yıl başlar. Savaştan önce Aka'da bir kahin olan Kalkhas, Akalılar'ın kahramanı Akhilleus bu savaşa girmezse Akalılar bu savaşı kazanamayacaktır der. Bunun üzerine Akhilleus, savaşın çok uzun ve zor geçineceğini düşündüğü için savaşa gitmek istemez ama bir şekilde Akhilleus bu savaşa gelir. Savaş 10 yıl sürmüştür ve savaşın ilk 9 yılı çatışma yerine Akalılar'ın kuşatmasıyla geçer. Savaşın böyle gitmeyeceğini düşünen Akalılar bir plan düşünür ve bir hile yaparak Truvalılar'ı yenmeyi amaçlar.


Truva Savaşı'nın Önemli yerleri

   Truva savaşı, o kadar şiddetlenmişti ki bir çok topluluk ve tanrı bu savaşa dahil olmaya başlamıştı. Bir çok toplum kendine dost edindiğinin yanında savaşa girmeye başlamıştı. Tanrılar savaşa yön veriyordu. Bu sebepten dolayı savaş hep ortada geçti.

   Böyle devam eden savaşı Akalılar'ın yenememesinin sebebi Akhilleus olduğu düşünüldü. Çünkü Akhilleus savaşa yön verebilecek nitelikteydi. Ama Akhilleus baştan beri savaşta olmakta isteksizdi. Bu durum üzerine Patroklos Akhilleus'un zırhını giyerek (herkes Patroklos'u Akhilleus sandı)  Hektor'a meydan okudu. Bire bir çarpışmada Hektor Patroklos'u yendi. Ama Hektor Akhilleus'u öldürmediğini biliyordu. Çünkü Karşısında ki onun kadar yetenekli değildi. Zırh da tam oturmamıştı. Akhellius en iyi arkadaşlarından biri olan Patroklos'un ölüm haberini alınca çıldırdı ve Hektor'a bir düvello daha önerdi. Hektor çaresiz kabül etti ve bu onun sonu oldu. Bu olaydan sonra savaşın Akhalılar'ın lehine döndü. Akhalılar Truva içerisine girecekken Paris bir ok fırlattı. Afradit'in yardımıyla ok Akhilleus'un topuğuna saplandı. Akhilleus annesi Thetis tarafından küçükken ölümsüzlük nehri olan Styx Nehri'nde yıkamıştı. Yalnız ThetisAkhilleus'u topuğundan tuttuğu için Akhilleus'un topuğu yıkanmamıştı. Bu nedenle Akhilleus'un ölebileceği tek yer topuğuydu. Akhilleus Paris'in okuyla öldü. Savaş bu sefer Truvalılar'ın lehine döndü.

Truva Atının Çıkması


Troia savaşı
Truva Atı
Akhalıların en akıllı krallarından Odysseus, bir tahta at yapma fikrini ortaya atar. Plana göre Akhalılar savaştan çekiliyor gibi gözüküp, geride çok büyük bir tahta at bırakırlar. Odysseus ve diğer seçkin komutanlar atın içine gizlenirken, diğerleri denize açılıp gemileri Bozcaada'nın arkasına, Troyalılar'ın onları göremeyeceği bir şekilde gizlerler. Planın yürümesi için, görevi tahta atın Truva'nın surlarından içeri girmesini sağlamak olan bir Akhalı askeri atın yanında bırakırlar. Akhalılar'ın çekildiğini gören Truvalılar, şaşkınlık içinde batı kapısının önündeki dev tahta atın yanına giderler. Bu sırada ortaya çıkan Sion ismindeki Akhalı asker, ağlayıp, sızlanarak Yunanlılardan nefret ettiğini, onu Akhalılar'ın geri dönüşleri için gerekli rüzgarın çıkması adına kurban seçtiklerini ve kendisinin kaçarak kurtulduğu yalanını söyler, ve şöyle devam eder: Tahta at Tanrıça Athena'ya kutsal bir sunak olarak yapılmıştır. Büyük olmasının sebebi Troyalılar'ın onu dar şehir kapılarından şehrin içine almalarını engellemek içindir. Akhalar'ın beklentisi Troyalılar'ın bu atı yakıp yıkmalarıdır. Böylece Tanrıça Athena'nın öfkesini Troya üzerine çekmiş olacaklardır. Athena'nın öfkesinden korkan Troyalılar atı içeri alır. Truvalılar galibiyeti kutlamak için eğlenceler düzenler. Akşam hava kararınca Truva atının içine saklanan Akalı askerler attan çıkar. Alkolün'de etkisiyle hiç bir şey yapamayan Truvalılar, Akalılar tarafından büyük bir yenilgiye uğratılır.

Yazı genişletilecektir. 
Kaynakça: Wikipedia
 
Devamını oku...